• Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 5
  • 4
  • 3
  • 2
  • 1
Gösterim Stili

FD25VA Btu aralığı !
#31
(12/01/2016, 03:04)mbirol Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Elektrikli ısıtıcı zihniyeti ile giderseniz bir yere varamazsınız.  Şimdi sizin söylediğiniz una benziyor, ben arabayı düşük devirde kullanırsam en az yakıtı harcarım. Ama üretici de derki, araç 2900 devirde Max tork u yakalıyor, ideal olan Max York ta kullanmaktır. Kaldı ki klima, asıl olan soğutma sisteminde tek etken yük te değil, dış ortam ısısı ve nemi, iç ortam ısısı ve nemi, kondenser ve evapatatörün kirliliği, doğru elektrik gerilimi, hava hızı gibi olduk olmadı bir çok etken var. Bununla birlikte yinede sizin düşündüğünüz gibi tüketim ve verimlilik oransal değil, kompresör ünde de karşı yüke tepkisi de oransal değil. Hatta kompresör kontrol sistemi bile oransal olarak bir değil.. Yani soğutucu akışkan ın davranışı bir rezistans gibi değil. Tam yoğunlaştıramazsan, tam buharlaştıramazsın. Her şey yerine oturmazsa verim olmaz. Anlatsa da boş gerçi ya. Siz makine mühendisliği okumuş kişilere sorun en bela ders nedir diye, söylerler size. Biz de burada debelenip dururuz. 
Haier nebula 12lik

Nominal btu 12290
Nominal watt 1000w

Minumum btu 4780
Minumum watt = T

4780 x 1000 = 12290 x T

T = 388watt

Katalogunda diyor ki haier 12lik
Minimum watt 370

Aradaki 18watta niye ciktigini istersen soyluyeyim

Haa birde su var 388 bulduk hesapta
Bu klima bu watti tuketir mi
Asla
600wattin altina inen haier gormek pek mumkun degil
Insede anlik iniyor

Yazilimda bu isin baska boyutu
Hesap makinalari herkesin elinde mi Smile

SM-N900

#32
Konu geldi yine Haier e dayandı demi.***** bırak sen Haier i, kurtuldun gitti. 
Soğutma sisteminde hiç bir veri kendi başına değerlendirilmek, ortam ısı ları, nem, basınç, her şeye etkendir. Bu işe merakınız varsa biraz termodinamik ve akışkanlar mekaniği konularını inceleyin. Kağıt üzerinde olmuyor. Şu an konuştuğumuz R 410 akışkan ın diagramı nı, inceleyin. İnceleyin diyorum da ben bile bir öğreniyorum bir unutuyorum. Super heat, Sub Coling nedir okuyun, anlarsınız banada anlatın.  Ben çözemedim de daha tam,, kafa basmıyor bazen. 
Sonra tekrar tartışalım farklı konuda. 
Sonra

Lütfen genel bilgi alma konularında özel mesaj atmayın.
Paylaştığın senindir,sakladığın değil (Yunus )

Önemli Konular için tıklayın

#33
(12/01/2016, 03:44)mbirol Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Konu geldi yine Haier e dayandı demi.***** bırak sen Haier i, kurtuldun gitti. 
Soğutma sisteminde hiç bir veri kendi başına değerlendirilmek, ortam ısı ları, nem, basınç, her şeye etkendir. Bu işe merakınız varsa biraz termodinamik ve akışkanlar mekaniği konularını inceleyin. Kağıt üzerinde olmuyor. Şu an konuştuğumuz R 410 akışkan ın diagramı nı, inceleyin. İnceleyin diyorum da ben bile bir öğreniyorum bir unutuyorum. Super heat, Sub Coling nedir okuyun, anlarsınız banada anlatın.  Ben çözemedim de daha tam,, kafa basmıyor bazen. 
Sonra tekrar tartışalım farklı konuda. 
Sonra
Haier katalogu elinde vardir
Yada pvg sitesinden hemen bakabilirsin
Diye paylastim
Hesap makineside kolaydaysa

Hemen carp bol yaparsin babinda
Art niyet aramayalim

Ben teknik ogretmenim
Ha ogretmenlik yapmiyorum ayri konu
Bahsi olan konulari
ders olarak aldik cok şükür

Benim dediğim hesabi sen yap
Farki marka ve modellerde
Bak bakim tutuyor mu

Tuyorsa neden tutuyor
Bunu tartisalim Smile

SM-N900

#34
Sen büyüksün ***** kardeşim, sen bilirsin. Biz kim soğutma kim, biz okumadık, anlamayız. 
Sen bilirsin dedin mi kavga çıkmamış. Kusura bakma, sana da işini öğrettik. 

Lütfen genel bilgi alma konularında özel mesaj atmayın.
Paylaştığın senindir,sakladığın değil (Yunus )

Önemli Konular için tıklayın

#35
(12/01/2016, 04:09)mbirol Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Sen büyüksün ***** kardeşim, sen bilirsin. Biz kim soğutma kim, biz okumadık, anlamayız. 
Sen bilirsin dedin mi kavga çıkmamış. Kusura bakma, sana da işini öğrettik. 
Estağfurullah Başkan
Senden öğreneceğimiz çokşey var...

SM-N900

#36
Yok ağa ben taraf tutarım. Malum işimiz ticaret, kimden para kazanırsak onun borusunu öttürürüz biz. Teknik kim biz kimiz, bizimki pazarlama taktiği, sat geç.  

Lütfen genel bilgi alma konularında özel mesaj atmayın.
Paylaştığın senindir,sakladığın değil (Yunus )

Önemli Konular için tıklayın

#37
Klimalar minimum kapasiteye düştükçe veya maksimum kapasiteye doğru çıktıkça verimleri düşer. Klimaların en verimli çalıştıkları kapasite nominal kapasitedir. Hele maxsimum kapasitede çok fazla elektrik tüketirler. İnverter bir klima maksimum kapasiteyle çalıştığı zaman muadili bir on-of klimadan bile fazla yakabilir.

#38
(12/01/2016, 02:46)Sota Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Min. Btu dusebilme
Tuketim arasinda dogrudan
Baglanti var benim kendi tespitim
Dogrultusunda

Orneklersek
12lik bir klima

Nominal btu 12900
Nominal watt 1050w

Minimum btu 3400
Minimum watt nedir T diyelim

Basit bir oran oranti yaptığında

3400 x 1050 = 12900 × T

T=276watt buluyoruz
Yani klimamiz
Minimum btu dustugunde tukecetegi minumum watt
Bu cevrede cikiyor
Bu sekilde oran yaptığım
Cogu cihazda bu oran tutuyor

Yani klimaya minimum 5000btu
Tutup 200-300watt tuketirmek
Yok oyle birsey

Varsa ispat isterim Smile

Benim klimam dusuk btu insin
Varsa ortamın ihtiyaci zaten kendi yukselecektir

Jungfrau min. Btu 3450 olmasi lazim

SM-N900

Bak kardeşim. Sen sanıyormusun ki kataloglarda bazı markalar bazı seriler için 1000-2000 btu kısıyor dedi diye o cihazların gerçekte o btulara kıstıklarını? Bunu ölçebiliyor musun? Wattmetre herkeste var da, btu nasıl ölçülür diye bir sorum var sana bir araştır googledan öyle gel konuşalım. Velhasıl senin dediğin denklem doğru olsa. Yani minimum btuya düşebilmeyle tüketim arasında doğrusal bir ilişki olsa, 9koy abinin yukardaki şu mesajına "gerçekten" bak. Ve hangi o cihazın minimum btu değeri ne birde ona bak.
http://klimaforumu.com/konu-fd25va-btu-a...9#pid12219
İnsanların geneli senin gibi düşündüğü için, yani hem btu hem watt değerlerinin düşük olmasının tüketiminde düşük olacağı inancını taşıdığı için çoğunlukla pazarlama stratejisi olarak kataloglarda btularda düşük gibi gösterilir. Bunu iddia ediyorum, yok diyenle her türlü tartışır, ortam ayarlanırsa testlerini yaparız. Nasıl yapılacak konusuna takılmayın o kadar teknik bilgi ve tecrübemiz var çok şükür. Ha btu düşünce tüketim düşermi? Evet düşer ama klima klima olmaktan çıkar. Isıtmada serin/soğuk, soğutmada ılık/sıcak üflemeye başlar. Zaten kaldır at o klimayı. Klima bile değildir terminolojiye göre o cihaz. Öncelikle klima cihazının işi, ısıtmada serin veya soğuk, soğutmada ılık veya sıcak üfleme yapmadan, set değerinde stabil yada en az sapmayla bulunduğu ortamı istenen şartlara getirip orada tutmak. Her ne tip ve her ne marka/model cihaz olursa olsun önce bunu yapacak! Ha bunu yaptıktan sonra yine bu yaptığından en ufak sapma olmadan tüketimi mümkün olan n alt seviyeye indirmek için geliştirilen inverter sistemiyle komple bir çalışma yapılır argede. Ne zaman ki cihazın asli görevi olan ısıtma ve soğutmada hiç taviz vermeden elektrik tüketimini aşağı çekebiliyor, o zaman prototipten çıkar üretime hazır cihaz olur. "Hazır" diyorum dikkat et. Üretime girmesi için geliştirilme süreci asıl burdan sonra başlar zira inverter dediğimiz sistem 80lerin başlarında geliştirildi zaten. Sistem artık oturdu. Geriye her üreticinin kendi argelerinde prototip cihazlarını bu sistem çatısı altında geliştirip piyasada tutunabilmek için varolan en tüketici dostu cihazın daha iyi değerler elde ettiği ana kadar geliştirilmesi gerekir. Ha pratikte böyle işlemiyor. Türlü kurnazlıklarla yine en az biz tükettik şaklabanlıklarıyla beceremedikleri cihazları sürüyorlar piyasaya.
Son olarak; 9 ve 12lik cihazlarda, 3980 btu altına inipte ısıtmada serin/soğuk üflemiyor diyen varsa, muhtemelen o kişi benim gibi 20-21 derece civarında ortam havasını seviyordur. Bünyesi buna alışıktır. Ben böbrek nakli oldum 3 sene oluyor. Bu ısı değerleri arasında sabit ortamda bulunmam lazım bir süre daha buna dikkat etmeliyim. Ortamın nemide normal insan için gerekli ideal şartların dışında benim için. Ben evime klimamı bu şekilde set ettim kullanıyorum. Hanım üşüyorum diyor. Sağolsun katlanıyor anlayış gösteriyor. Ama günden güne alışmaya başladı kendi değil ama ben farkındayım. Geçen sene kazaklar hırkalarla otururdu. Şimdi ince bir kazakla oturmaya başladı. Yani aslında bütün bu anlatımlar, teknik tanımlamalar sonuçta insan faktörü devreye girdiğinde iflasta edebiliyor. Ama bu toplam dünya nüfusunun 20%lik kısmında böyle. Biz bu gruptayız. Kusurada bakmamak lazım, 80% bir kısma göre yapılır cihazlar. Senin benim için yaptığı cihaz diye birşey yok hiçbir üreticinin. Bu konuda çalışan bildiğim iki firma var. Biri daikin biri galanz. Lakin daikin hala istikrarlı biçimde bu işi becerebilmiş değil. Giderek eksi yönde ilerleyen kalite durumu da gözden kaçacak gibi değil. Galanz avrupada satılan cihazlara bakarsak finlandiya, norveç vs gibi soğuk bölgelerde çok tutulan ve nerdeyse hiç şikayet almayan mal. Ama fikatlarını ne sen sor ne ben söyliyeyim. Ha birde hisense varda duyumlarıma göre vazgeçmiş bu işten. Son durum ne yaklaşık 6 aydır bilgim yok.
Hep diyorum, hep diyeceğim. Elmayla armutu karıştırmadan, adil olarak birşeyleri değerlendirmek lazım.

Selamlar.
____________________________________________
İyi kararlar tecrübe sayesinde alınır. Tecrübe ise kötü kararlar sayesinde kazanılır.

#39
(12/01/2016, 00:40)***** Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
(11/01/2016, 18:45)Xerkes Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Merhaba,

Genel olarak bu konuda bilgilendirme yapmak istiyorum.

Öncelikle, klima sistemlerinin neye göre "inverter" ya da "on-off" sınıflandırmasında değerlendirildiğini açıklamaya çalışacağım. Temel prensip klima sistemlerinin kalbi olan kompresörden geçer. En basit anlatımla klimada kullanılan kompresör inverter'sa, klimanız inverter özelliktedir. Eğer klimada kullanılan kompresör on-off'sa, klimanız on-off özelliktedir. Bu bakış açısı tamamen üreticiler tarafından yapılan sınıflandırmaya aittir. Şahsi gözlemim değildir.

Kompresöre ek olarak, inverter sistemini klimalarda tamamlayan diğer 2 unsur ise, iç ünite fan motoru ve dış ünite fan motorudur. Üreticiden üreticiye, seriden seriye değişmekle beraber bazı klimalarda iç ünite fan motoru inverterken, dış ünite fan motoru sabit kademeli olabilir. Bazı serilerde, hem iç hem de dış ünite fan motorları inverter olabilir. Hangi tipte fan motorunun kullanılması gerektiği, hangisinin daha doğru olduğu ayrıca tartışılabilir. Fakat on-off ya da inverter fan motorunun kullanılması, klimanın kompresörü inverter olduktan sonra, klimanın inverter ya da on-off sınıflandırmasında olduğuna etki etmez. Üreticilerin sınıflandırması açısından bakış açısı bu şekildedir.

Eğer sizin FD25VA modelinde inverter kompresör kullanılmışsa, klimanız inverter'dır. Bildiğim kadarıyla da, bu modelde kullanılan kompresör inverter özelliğine sahiptir. Haliyle klimanız inverter'dır.

Diğer taraftan, üreticilerin klimanın çalışma mantığını kurguladıkları unsura da yazılım (bazı firmalar software der, bazı firmalar EE der) adı verilir. Klimayı tasarlayan mühendis ekibinin yarattığı yazılımı, insanların kullandıkları lisanlar olarak görebilirsiniz. Her firmanın kendi yazılımı olmakla beraber, piyasada uzun yıllardır satılan ürün gruplarında iki temel yazılım türü görmekteyiz. Bunlardan bir tanesi Daikin temelli, diğeri de Mitsubishi Electric temellidir. Diğer firmalarında kendi geliştirdikleri yazılımların temelleri, bu iki firmanın yazılım temelleriyle örtüşür. Temellerin üzerine yazılan kodlamada, her firma kendi eklentilerini, kendi protokollerini ürün yazılımlarına ekler. Bu unsur da, her firmanın kendine özel yazılımı olmasını sağlar.

Daikin temelli yazılımlarda en önemli farklılık, klimaların iç ortam set sıcaklığını yakalasa bile, yakaladıktan sonra kendisini daha düşük kapasitelere kısarak çalışmaya devam etmesidir. Bu yazılım temeline sahip klimalar, öncelikle set sıcaklığını yakalayana kadar normal ya da üst kapasitelerde çalışırlar. Set sıcaklığını yakaladıktan sonra kendi kapasitelerini kısma yoluna giderler. Firma bazında değişmekle beraber, klima kendini en minimum kapasitesine indirse dahi, iç ortamdaki sıcaklık değeri, set sıcaklığının üzerine çıkıyorsa (bazı klimalar için 1 derece, bazı klimalar için 2 derece, bazı klimalar için 3 derece gibi...) kendisini kapatır. İç ortam sıcaklığını set sıcaklığının üzerine çıkan klimalar için, "bu klima inverter değildir" demek yanlıştır. Klima çalıştığı mahale kapsite olarak büyük geliyor olabilir. Klimanın çalıştığı iç ortam çok iyi biçimde yalıtıma sahip olabilir. Minimumda kapasitede bile iç ortam havasını set sıcaklığının üzerine çıkartıyorsa, mantıken kendisini kapatması en doğal davranış biçimidir.

M.E. temelli yazılımlardaki en önemli farksa, iç ortam ısısı sizin set sıcaklık değerinize yaklaşmaya başladığı anda (örnek olarak siz 25 dereceye setlediniz, ısıtma modunda kullanıyorsunuz ve iç ortam sıcaklık değeriniz 23 dereceye geldi) klima kapasitesini kısmaya başlar. Eğer kendini kısmasına rağmen iç ortam sıcaklığı yükselmeye devam ediyorsa ve set sıcaklığı yakalanıyorsa, set sıcaklığını yakaladıkları anda da kendilerini kapatırlar. Mantık set sıcaklığına erişmek üzerine kurulmuştur. Bu mantıkta, set sıcaklığına ulaştıktan sonra da, klimanın daha fazla çalışmasına gerek yoktur. Ne zaman ki iç ortam sıcaklığı set sıcaklığının altına düşer (iç ortamda doğal yollarla ısı kaybı oluşur), klima tekrardan çalışmaya başlar. Bazı firmaların yazılımlarında set sıcaklığının 1 derece altına düşünce, bazılarında 2 derece altına düşünce, bazılarında 3 derece altına düşünce tekrardan çalışma gözlemlenebilir. Bu farklılıkta, klima yazılımını yaratan mühendis ekibinin seçimine kalır.

Hangi mantığın daha doğru olduğunu ayrıca tartışabiliriz. Fakat şahsi fikrim olarak, piyasada bir çok firma Daikin temelli yazılımı kullandığından, Türkiye'de halkımız set sıcaklığına ulaştıktan sonra minimumda çalışmaya devam eden klimalara daha alışkındır. Bu yüzden de M.E. temelli yazılıma sahip klimalar için, "bu klima on-off" diyebilmektedirler. En başta dediğim gibi klimanın inverter ya da on-off olduğunu yazılımına bakarak söyleyemezsiniz. Yazılım lisandır. Lisan da her seride farklıdır.

Bu konuyla alakası olmayacak ama gözlemlediğim ikinci bir konu hakkında da yorum yapmak istiyorum. Çok fazla mesaj yazan biri değilim, ama forumu düzenli olarak takip ediyorum. Klima sistemleri konusunda da burada yorum yazan ya da takip eden bir çok kişiden daha fazla deneyime ve tecrübeye sahip olduğumu düşünüyorum. Genelde bu forumda ve klima sistemlerinin işlendiği diğer forumlarda, klima konusuna merak salmış arkadaşların okuyarak ya da kendi deneyimleriyle elde edindikleri bilgileri, sanki işin eğitimini almış, ısıtma-soğutma sektörüne yıllarını vermiş gibi yazmaları çok doğru değil. Tartışabilmek forumların en güzel tarafı, ama 100% doğru bilgidir diye deneyimlerini satmak güzel değil. Ürünle alakalı yapılan kullanıcı testlerinde, ortaya mantığa aykırı kullanıcı yorumları çıkıyor. Bu tip yorum yapan arkadaşlar da, forumların genelinde aslı astarı olmayan yeni mit'lerin doğmalarına katkıda bulunuyor. Diğer kullanıcıları yanlış yönlendiriyor. Şahsi tavsiyem şu olacak, unutmayın ki klima sistemlerinde her konuyla alakalı birden çok değişken var. Bu değişkenlerin 2-3 tanesini seçerek yaptığınız testler, elde ettiğiniz deneyimler çoğu zaman size yanlış / hatalı sonuçlar veriyor. Dolayısıyla, forumlardan faydalanan kullanıcılar için satın alacakları ürünle alakalı "yönlendirme içermeyen" kullanıcı yorumlarını okumaları gayet doğrudur. Fakat en doğru bilgi ürünün ithalatçısından, distribütöründen ya da marka sahibinden alınandır. Bu tip bilgilerde genelde ürün kataloglarında ya da internet sitelerinde yer almaktadır. Bu bilgiler size halen yeterli gelmiyorsa, her firmaya telefon aracılığıyla ulaşarak bilgi alma yolunu seçin. Ülkemiz ticaretinde ahlak katsayısını sorgulayabileceğimiz milyonlarda kötü örnek var, ama bu kuram işini ahlaklı yapanların olduğu gerçeğini de değiştirmiyor.

Saygı ve Sevgilerimle.

selam Xerkes arkadaşım iyisinizdir umarım..

benmi alınganlık yapıyorum bilmiyorum ama.. kendi deneyimlerini yazanların bilgileri bu işin eğitimini almaış arkadaşlar kadar çok doğru olmayacağı gibi.. yanlış yönlendirmelere sebepte olup farklı taraf topluyorlar gibi olan bölümde. kendi üstüme bir çıkarım yaptım. tekniğimde olmadığı için.. zira ben bu yönde durum belirtmiyorum.. mbirol ustayala kafa yapsamda ne onun tecrübesine nede bu işin eğitimini alan insanlara saygısızlığım olamaz.. bunu belirtmezsem ölürdüm şayet kompleks olarak gözükse bile. tekrar selamlarımla. :-)

Selamlar Sayın *****,

Çok şükür iyiyim, hayat mücadelesine devam ediyoruz. Siz de iyisinizdir umarım.

Siz yazdıklarımı üzerinize alınmayınız, zira benim anlatmak istediğim konunun özü, "bilgiden emin olmadan başka birine yanlış yönlendirme yapmak". Fikir paylaşımında bulunmak, eğer fikir yanlışsa "yanlış söylemde bulunmuşuz" diyebilme erdemine sahip olmak önemlidir. Sizde de bu erdemin olduğunu düşünüyorum.

Sabit fikirli olmakla bir yere varılmıyor. Bir çok forumda ya da portalda görüyorum, adamın ürün hakkında gram bilgisi yok, ürünü karşısına koysan neresine bakacağını bilmez, tutuyor bu ürün kötüdür diyor. Mantıklı olarak sebep sonuç ilişkisi kuramıyor. Başkasından böyle duymuş çünkü. Duyduklarını kendi deneyimi ya da bilgisi diye başkalarına dikte edenlere, satmaya çalışıp prim elde etmeye çalışanlara benim lafım aslında.

Ya da birisi tutuyor falanca ürünün kullanıcı testini yaptım diyor, internet ortamında yazılı ve görsel olarak paylaşıyor, ama bakıyorsun adamın yaptığı testte alması gereken değişken faktör sayısı 10'ken, adam almış 3 değişken faktör. Bu durumda yaptığın test bilimsel olarak yanlış oluyor. Zaten kullanıcı olarak senin 10 değişkeni birden göz önüne alıp test yapma ihtimalin ve imkanın olamaz, çünkü bu tip testler sadece milyonlarca dolarlık laboratuvarlarda yapılabilir. Sen evde ya da ofisinde yaptığın testte 3 değişken faktör almaya mecbursun. İnternet ortamındaki bu verileri gören diğer kullanıcılar da, sanki yapılan işlem doğruymuş gibi algılıyor. Güzel bir lafımız var, delinin biri kuyuya taş atıyor, 40 akıllı bir araya gelse çıkaramıyor. Konu bundan ibaret aslında.

Saygılarımla.

#40
(12/01/2016, 14:27)Xerkes Nickli Kullanıcıdan Alıntı:
(12/01/2016, 00:40)***** Nickli Kullanıcıdan Alıntı: selam Xerkes arkadaşım iyisinizdir umarım..

benmi alınganlık yapıyorum bilmiyorum ama.. kendi deneyimlerini yazanların bilgileri bu işin eğitimini almaış arkadaşlar kadar çok doğru olmayacağı gibi.. yanlış yönlendirmelere sebepte olup farklı taraf topluyorlar gibi olan bölümde. kendi üstüme bir çıkarım yaptım. tekniğimde olmadığı için.. zira ben bu yönde durum belirtmiyorum.. mbirol ustayala kafa yapsamda ne onun tecrübesine nede bu işin eğitimini alan insanlara saygısızlığım olamaz.. bunu belirtmezsem ölürdüm şayet kompleks olarak gözükse bile. tekrar selamlarımla. :-)

Selamlar Sayın *****,

Çok şükür iyiyim, hayat mücadelesine devam ediyoruz. Siz de iyisinizdir umarım.

Siz yazdıklarımı üzerinize alınmayınız, zira benim anlatmak istediğim konunun özü, "bilgiden emin olmadan başka birine yanlış yönlendirme yapmak". Fikir paylaşımında bulunmak, eğer fikir yanlışsa "yanlış söylemde bulunmuşuz" diyebilme erdemine sahip olmak önemlidir. Sizde de bu erdemin olduğunu düşünüyorum.

Sabit fikirli olmakla bir yere varılmıyor. Bir çok forumda ya da portalda görüyorum, adamın ürün hakkında gram bilgisi yok, ürünü karşısına koysan neresine bakacağını bilmez, tutuyor bu ürün kötüdür diyor. Mantıklı olarak sebep sonuç ilişkisi kuramıyor. Başkasından böyle duymuş çünkü. Duyduklarını kendi deneyimi ya da bilgisi diye başkalarına dikte edenlere, satmaya çalışıp prim elde etmeye çalışanlara benim lafım aslında.

Ya da birisi tutuyor falanca ürünün kullanıcı testini yaptım diyor, internet ortamında yazılı ve görsel olarak paylaşıyor, ama bakıyorsun adamın yaptığı testte alması gereken değişken faktör sayısı 10'ken, adam almış 3 değişken faktör. Bu durumda yaptığın test bilimsel olarak yanlış oluyor. Zaten kullanıcı olarak senin 10 değişkeni birden göz önüne alıp test yapma ihtimalin ve imkanın olamaz, çünkü bu tip testler sadece milyonlarca dolarlık laboratuvarlarda yapılabilir. Sen evde ya da ofisinde yaptığın testte 3 değişken faktör almaya mecbursun. İnternet ortamındaki bu verileri gören diğer kullanıcılar da, sanki yapılan işlem doğruymuş gibi algılıyor. Güzel bir lafımız var, delinin biri kuyuya taş atıyor, 40 akıllı bir araya gelse çıkaramıyor. Konu bundan ibaret aslında.

Saygılarımla.

Merhaba arkadaşım. Henüz tanışma şansımız olmadı, fakat anlaşılıyor ki an itibariyle konu hakkında bilgi birikiminiz var. En azından ekranın bu tarafından öyle görünüyor. Smile Fakat şu konuya dikkat çekme ihtiyacı hissettim. Evet kişisel kullanım çerçevesinde ele alınabilecek kriter sayısı bellidir.
1-) Soğutmada ılık/sıcak üfleyip, ısıtmada serin/soğuk üfleyip konfora negatif etkisi varmı?
2-) Cihazı satın almaya sebep gösterilecek noktada katalog değerlerinde belirtilen konfor şartlarında, cihazın tüketim değerleri nedir?
Yani aslında cihazı kullanan açısından ana iki etken sadece 2. Gerisi müşteri kitlesi için sadece teferruat. Buna teferruat demeyecek, demesi ahlaki olmayan kesim ise tasarım ekibi, mühendis, arge çalışanı kesimi. Hatta bildiğimce, toplamda 47 nokta testi söz konusuydu 80lerin başında inverter lansmanını toshiba yaptığı sıra sektör oyuncularıyla paylaşılan teknik tablolarda zikredilen. Bütün bu değişkenlerin tek tek ve ardından bütünsel manada ele alınmasında ki ana hedef, müşteri bu ürünü atın alıp kullanmaya başladığında kendisini ilgilendiren o 2 ana başlıkta cihaza vereceği performans notu ne olur? Yani sizin tabirinizle 10 değişkenin ele alınmasındaki amaç aslında 3 değişkenin ne olduğuyla alakalı. Bu değişkenlere müşterinin nasıl geri dönüşte bulunacağı, piyasa tepkisinin ne olacağı. Evet siz aksini söyleseniz de, kullanıcı testi böyle yapılır. Muhtemel müşteri kitlesi ilgilenmez diğer 7 değişkenin ne olduğuyla. İlgilenmek zorunda da değil. Nitekim marka kataloglarına baktığımızda zaten müşterinin asıl ilgi odağına giren noktalara yoğunlaşır onlarda. Hedef müşteriyken, arge memnuniyetine dönmüş oluyoruz bence aksi durumda. Böyle bir ticari anlayış ve piyasa yaklaşımıysa varlığını idame ettiremez. Ettiremeyeceği tarihin tekerrürüyle sabittir. Hangimiz olursak olalım, evimize bir televizyon cihazı alırken, bunun panelini kim üretiyor, devre kartında ses, renk katlarının mikroişlemcileri ne, dijital potlarda kullanılan malzeme ne, vs vs gibi sorgularla zaman harcamak istemeyiz. Bizim için aslolan aldığımız televizyonun başta asli vazifesi olan net görüntü, doğru renk verip vermediği. Ses olarak kafi mikarda doyurucu olması. Ve pek tabii estetik anlamda hoş görünmesi. Bunlar zihnimizde artı puanla cihazı canlandırabiliyorsa, o televizyonu alırız. Herkes bir televizyon veya panel üreticinin arge mühendisi olarak çalışmak zorunda veya böyle bir geçmişe sahip olmak zorunda değil. Mümkün de değil. Ama yukarda yapmış olduğunuz yorum sanki herkes biraz böyle de düşünmek zorundaymış gibi hissediliyor. Belki yazı biçimsel olarak öyle görünüyor olabilir. Hissettirdiği böyle. Ki kanımca bu yanlış bir yaklaşım.
Selamlar saygılar.
____________________________________________
İyi kararlar tecrübe sayesinde alınır. Tecrübe ise kötü kararlar sayesinde kazanılır.





Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Color Skins

Change Color:

Background Patterns:

Background Images:

Background Header:

Setting Panel

Main Options: